Adana Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde taşeron ve güvencesiz çalıştırmaya karşı yıllardır verdiğimiz mücadelede çok önemli bir kazanım elde ettik. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yıllardır taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılan 1200 sağlık çalışanı 13 Ocak 2010 tarihi itibariyle Çalışma Bakanlığı kararıyla asıl işveren olan hastanenin işçisi olarak tescil edildi!
Konuyla ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü tarafından yapılan
“…Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü’ne bağlı Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi işyerinde Bakanlığımız İş Müfettişi tarafından yapılan inceleme sonucunda, söz konusu işyerinde asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleminin tespit edilmesi ve bu durumunda kesinleşmesi nedeniyle, söz konusu hastanede faaliyet gösteren alt işverenler ile ilgili tescil işlemlerinin iptal edilmesi ve tescilin Çukurova Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi üzerinden yapılması ve sonucun Bakanlığımıza bildirilmesini…” şeklindeki açıklamaya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Adana Bölge Müdürlüğü tarafından 13.01.2010 tarihinde
“Kayıtlarımızın incelenmesinde, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi işyerinin Müdürlüğümüzde … numaralı dosyada tescilli olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca ilgi yazınız üzerine adı geçen işverenin alt işvereni olan …’nin …’nolu dosyalar bugünkü tarihli yazımızla Kanın kapsamından çıkartılmış olup, bundan sonra tescil işlemleri asıl işverenin … nolu dosya üzerinden yürütülecektir.” şeklinde cevap verilmiştir.
BELGENİN TAMAMINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ
4 yılı aşkındır mücadele yürüten sendikamız Devrimci Sağlık-İş’e bağlı Balcalı Hastanesi taşeron sağlık işçileri güvenceli iş mücadelesinde bu kazanımı bütün taşeron sağlık işçilerinin kazanım hanesine yazmıştır. Çalışma Bakanlığı’na yaptığımız başvuru sonucunda taşeron şirketlerin sicil numaraları silinerek 1200 işçi Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü’ne geçirilmiştir.
Konuyla ilgili 20 Ocak 2010 tarihinde saat 12.30’da Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi Poliklinikler önünde Genel Başkanımız Dr. Arzu Çerkezoğlu’nun da katıldığı kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Yapılan basın açıklamasının tam metni:
SAĞLIKTA TAŞERON ÇALIŞTIRMAYI DURDURDUK!
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yıllardır taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılan 1100 sağlık çalışanı 13 Ocak 2010 tarihi itibariyle Çalışma Bakanlığı kararıyla asıl işveren olan hastanenin işçisi olarak tescil edildi!
Yıllardır “İnsan İhaleyle Çalıştırılmaz, Sağlıkta Taşeron Olmaz” diyerek taşeron çalıştırmanın yasaklanması talebiyle güvenceli iş, güvenceli gelecek mücadelesi veriyoruz.
Sağlık ve sosyal hizmetler alanında özellikle son yıllarda uygulanan politikalarla hizmetin önemli bir bölümü taşeron şirketler aracılığı ile istihdam edilen çalışanlar aracılığı ile yürütülmektedir. Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastanelerde hemşire, radyoloji teknisyeni, laborant, tıbbi sekreter, hastabakıcı vb. resmi rakamlarla 118 bin sağlık emekçisi yapılan ihalelerle taşeron şirketler aracılığı ile çalıştırılmaktadır. Bu rakama üniversite hastaneleri de eklendiğinde kamu sağlık kurumlarında çalışan taşeron sağlık işçisi sayısı 150 bine yaklaşmaktadır.
Sağlıkta taşeron çalıştırma esas olarak iki temel sonuç ortaya çıkarmaktadır:
Birincisi, bir ekip hizmeti olan süreklilik, bütünlük ve istikrarın esas olduğu sağlık hizmetinin bölünüp parçalanarak taşeron şirketler eliyle gördürülmesi sağlık hizmetinin doğasına aykırı olup niteliğini olumsuz etkilemektedir.
İkincisi, taşeron çalıştırma, sağlık emekçilerinin başta iş güvencesi olmak üzere kıdem tazminatı, yıllık izinler, fazla mesailer gibi kazanılmış tüm haklarını ortadan kaldırmayı hedeflemektedir.
Sağlık alanında yıllardır emeği ve kimliği yok sayılan, haksız ve hukuksuz bir biçimde güvencesiz çalıştırılan, sendikasız ve sahipsiz bırakılmak istenen taşeron sağlık emekçileri olarak, tüm baskılara, tehditlere ve işten çıkarmalara rağmen örgütlendik, sendikalı olduk.
“Taşeronu sağlıktan süpüreceğiz” diyerek hastanelerimizde, kent merkezlerinde, Ankara sokaklarında ve en son da 7 Kasım’da TBMM önünde taleplerimizi haykırdık, “Taşeron Çalıştırma Yasaklanmalıdır” talebini ve hukuksal dayanaklarımızı içeren dosyamızı TBMM’ne sunduk.
Bizler, insan sağlığı gibi en temel yaşamsal hizmetlerden birisi olan sağlık hizmetini veriyor ve 24 saat hizmet verilen hastanelerimizde yıllardır kesintisiz olarak hastane yönetimlerine bağlı olarak çalışıyoruz. Taşeron şirketler gelip gidiyor, kağıt üzerinde girdi çıktılar yapılıyor, çoğu kez haberimiz bile olmadan farklı şirketler üzerinden çalışıyor gösteriliyoruz, ama biz hastanelerimizde çalışmaya devam ediyoruz. Bizim işverenimiz, bizim muhatabımız yasal olarak da, yaptığımız işin doğal akışı gereğince de hastane yönetimleridir, Üniversite yönetimleridir, Sağlık Bakanlığı’dır dedik.
Taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılan, kağıt üzerinde yılda bir bazen üç-altı ayda bir yapılan girdi-çıktılarla hakları gasp edilen, emeği yok sayılan bizler, hastanemizde ürettiğimiz sağlık hizmetinin bir parçasıyız ve sağlık çalışanıyız. Hastanelerde aynı servislerde çalıştığımız, aynı işi yaptığımız, aynı okullardan mezun olduğumuz kadrolu arkadaşlarımız gibi sağlık çalışanıyız, bu hastanenin işçileriyiz dedik.
Fiili ve meşru temelde yürüttüğümüz sendikal örgütlenmemizden ve mücadelemizden aldığımız güçle kazanımlarımızı hukuksal girişimlere taşıdık. Örgütlü bulunduğumuz tüm hastanelerde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurarak yaptığımız işin ve buna bağlı olarak işverenimizin tespit edilmesini istedik.
Bakanlık, müfettişleri aracılığıyla incelemelerini yaptı ve bizlerin sağlık çalışanı olduğumuzu, yapılan ihalelerin muvazaalı olduğunu ve bizlerin başından itibaren asıl işveren olan hastanelerin işçileri olduğumuzu tespit etti. Yani, bu ülkenin çalışma yaşamını düzenleyen en üst kurum olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bizlerin yıllardır söylediğimiz gerçekleri belgeledi. Bizim yıllardır söylediğimiz ve üzerinde adım adım yürüdüğümüz doğruları tespit etti. Sendikamızın bakanlık nezdindeki girişimleri ve bizlerin fiili gücüyle 13 Ocak 2010 tarihi itibariyle bizler artık yıllardır hizmet verdiğimiz, bir parçası olmaktan onur duyduğumuz Çukurova Üniversitesi’nin ve Balcalı Hastanesi’nin çalışanlarıyız!
HAKLILIĞIMIZA İNANDIK, KENDİ GÜCÜMÜZE GÜVENDİK, ÖRGÜTLENDİK, BEDELLER ÖDEDİK, MÜCADELE ETTİK VE KAZANDIK!
İşte bizim öykümüz bu!
Alnımızın teriyle çalışıyoruz, kimseden sadaka istemiyoruz!
Hakkımız olanı istiyoruz!
Eşitlik İstiyoruz!
İnsanca çalışmak, İnsanca yaşamak İstiyoruz!
Yok sayılan emeğimizi ve kimliğimizi görünür kılmak, emeğimizin karşılığını almak için çıktığımız bu yolda çocuklarımıza onurlu ve güvenceli bir gelecek kuruyoruz!…
Üretenlerin yöneten olacağı bir ülke ve bir dünyaya olan inancımızla bu onurlu yolda yürümeye devam edeceğiz!
DEVRİMCİ SAĞLIK İŞÇİLERİ SENDİKASI