Yeni Sendikalar ve Toplu İş İlişklileri yasası ile sendikal üyelikler için SGK kayıtlarının esas alınması taşeron şirketlerin işkolu beyanlarında yaptıkları oyunların önünü açarak taşeron işçilerin işkolu uyuşmazlığı gerekçesi ile bir sendikaya üye olma hakkını fiilen kullanılamaz hale getiriyor. On binden fazla taşeron sağlık işçisinin üye olduğu sendikamızın üyeleri Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı nezdinde yok sayılıyor. Sendikamız yöneticileri ve üyeleri taşeron işçinin sendika hakkını taşeron düzenine ve bakanlık bürokrasisine teslim etmemek üzere eylemde.
TBMM önünde eylem
Yasanın değiştirilmesi ve sendikal hakkın önündeki engellerin kaldırılması için ilk eylem adresimiz TBMM oldu. Sendikamızın Genel Başkanı Arzu Çerkerzoğlu ve çeşitli illerden gelen üyelerimiz 23 Ocak Çarşamba günü saat 11:00’de Meclis önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendikamız Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu tarafından yapılan açıklamada “Bugün on bin taşeron sağlık işçisinin sendika üyeliği tanınmıyor. On bin taşeron sağlık işçisinin yıllardır mücadele ederek elde ettiği sendika hakkı, sendika üyeliği yok sayılıyor. Bugün bu sendika hakkımızın yok sayılmasıyla birlikte bürokrasinin o karanlık koridorlarında bizim mücadelemiz ve örgütlenmemiz yok sayılmaya çalışılıyor” denildi.
Açıklamaya SES Genel Merkez ve Ankara Şube yöneticileri ile CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ve CHP Mersin Milletvekili Aytuğ Atıcı da katılarak destek verdi.
Bakanlık önünde polis saldırısı
Sendika üyelerimiz buradan saat 12:30’da Çalışma Bakanlığı önüne giderek taşeronda çalışan sağlık işçilerinin sendika haklarını yok sayan haksızlığa karşı Bakanlık önünde çadır kurdular.
Çadıra polis tarafından müdahale edildi.İşçilere saldıran polis sendika genel başkanımız Arzu Çerkezoğlu’nun da aralarında bulunduğu 27 üyemizi gözaltına aldı. Polis saldırısının ardından gözaltına alınan arkadaşlarımız akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
İstanbul’da sendika talebi Taksim İlkyardım Hastanesi’nin çatısındaydı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın taşeron şirketlerde çalışan işçilerin sendika hakkını gasp etmesine karşı eylem yapan Dev Sağlık-İş üye ve yöneticilerinin gözaltına alınmasını protesto eden sağlık işçileri İstanbul Taksim İlkyardım Hastanesi’nde çatıya çıkıp “10 bin taşeron işçinin sendika hakkı gasp edilemez / taşerona teslim olmayacağız” yazılı bir pankart açtı. İşçiler üç saat sürdürdükleri eylemlerine 24 Ocak günü Ankara’da devam edeceklerini belirterek son verdi
Üç saatlik eylem boyunca hastane bahçesi de eyleme destrek veren kurumların destek ziyaretleriyle eylem alanına döndü.
Saldırılar Ankara, Adana ve İstanbul’da protesto edildi
Sendikamızın üye ve yöneticilerine yönelik polis saldırısı Ankara, İstanbul ve Adana’da da protesto edildi.
İstanbul’da DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Nakliyat İş Başkanı Ali Rıza Küçükosmanoğlu, İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr.Taner Gören Enerji- Sen Genel Başkanı Kamil Kartal’ın katılımıyla Taksim Tramvay durağında bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada AKP hükümetinin taşeronlaştırma politikası ve sendikal özgürlükleri yok sayan anlayışı protesto edildi. Bu basın açıklamasına katılan grup buradan Taksim İlkyardım Hastanesi’ne yürüyerek buradaki eyleme destek verdi.
Ankara’da aynı gün akşam saatlerinde Yüksel Caddesi’nde gerçekleşen eyleme başta sağlık örgütleri olmak üzere Ankara muhalefeti katıldı. SES Genel Başkanı Çetin Erdolu Sağlığı sermaye ihtiyaçlarına göre düzenleyen, ticarileştirerek kâr alanı haline getiren AKP’nin taşeron çalıştırmayı temel bir sistem haline getirmesine tepki göstererdi. Erdolu muvazaa tespitlerine karşın bakanlığın ve hükümetin kararları görmezden geldiğini söyledi.
Erdolu’nun ardından DİSK/ Genel-İş Genel Sekreteri ve DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Kani Beko söz aldı. Beko, işçi sınıfının yüz yıllar süren mücadelesi sonucu elde ettiği sendika hakkının gasp edilemeyeceğini söylediği konuşmasında Devrimci Sağlık-İş’in taşeronlaştırmaya karşı yürüttüğü mücadelenin yanında olduklarını belirtti.
TTB Genel Sekreteri Beyazıt İlhan da TTB, SES ve Devrimci Sağlık-İş’in güvencesizleştirme ve taşeronlaştırmaya karşı yürüttüğü ortak mücadelenin önemine dikkat çekti. İlhan, taşeron sağlık işçilerinin, bir sağlık hizmetinin en asli unsuru olarak gördüklerinin altını çizdi.
Basın açıklamasına DİSK, Türk-İş ve KESK’e bağlı sendikaların üye ve yöneticileri, sağlık örgütlerinden temsilciler, Halkevleri ve Öğrenci Kolektifleri katıldı. Devrimci Sağlık-İş’in TBMM önündeki basın açıklamasına katılan CHP milletvekilleri Aytuğ Atıcı ve Musa Çam da akşamki basın açıklamasında yerlerini aldı.
Adana’da SES Adana Şubesi, Dev-Sağlık İş Sendikası Çukurova Bölge ve bir çok kurum İnönü Parkı’nda bir araya gelerek Dev Sağlık-İş üyelerinin polis saldırsına uğrayarak gözaltına alınmasını protesto etti. Kurumlar adına basın açıklamasını Muzaffer Yüksel okudu. Yüksel açıklamada “bugün AKP toplumun her kesimine saldırıyor. Dün patriotların ülkeye yerleştirilmesini protesto edenlere, bugün de hak arayan taşeron işçilerine polis saldırıyor” dedi. Yüksel AKP’nin bu faşizan uygulamalarına derhal son vermesi gerektiğini belirtti.
Kurumlardan destek açıklamaları
Türk Tabipler Birliği yaptığı açıklamayla gözaltına alınan Dev-Sağlık İş Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu’nun aralarında bulunduğu Dev Sağlık İş üyesi 27 sağlık çalışanına yönelik saldırıyı protesto ederek “İşine, iş güvencesine, emeğine sahip çıktığı için gözaltına alınan Dev-Sağlık İş üyeleri derhal serbest bırakılmalıdır” dedi.
Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy da AKP iktidarının yalan ve manipülasyon üzerine kurulu olduğunu, demokratikleşme ve 12 Eylül’le hesaplaşma söylemiyle bütün iktidar araçlarını ele geçirerek 12 Eylül düzenini sürdürdüğü gibi, “sendikal özgürlük” söylemiyle de sendikal haklara saldırdığını belirtti. Ersoy, bir yandan ekonomik sıkışma sürecine giren AKP’nin sermaye yanlısı politikalarını sürdürebilmek için güvencesizleştirme yönünde adımları hızlandırdığına, taşeron sisteminin de burada temel rol oynadığına dikkat çekerek şunları söyledi:
“Sermaye hiçbir kısıtlamaya tabi olmaksızın taşeron işçi çalıştırabileceği bir düzenek istiyor. AKP de sendikasız, güvencesiz çalışmayı hakim kılmak için taşeronlaştırmayı esas alıyor ve ülkeyi bir taşeron cumhuriyetine dönüştürmeye çalışıyor. Sendika yasasında Hak İş’e özel düzenlemeler çıkararak, yandaş sendikayı öne çıkarmaya, mücadeleci sendikaları ise mümkün olduğunca bastırmaya çalıştıkları görülüyor. İşte bütün bunlar Dev Sağlık İş’in 10 bin üyesinin yok sayılmasını da, buna karşı tepkilerinin polis saldırısına maruz kalmasını da açıklıyor. Dev Sağlık İş’e dönük saldırıyı kınıyor, gözaltındaki üyelerinin serbest bırakılmasını istiyoruz.”
Özgürlük Dayanışma Partisi Eş Başkanları Alper Taş ve Bilge Seçkin Çetinkaya tarafından yayımlanan açıklamada Devrimci Sağlık İş üyelerinin serbest bırakılmasını ve 10 bin taşeron işçinin sendika üyeliğine kabul edilmesini istedi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: “10 binden fazla taşeron işçisinin güvencesiz çalışma koşullarına, fabrikalarda, madenlerde ölümle yaşam arasındaki ince çizgide çalışmak zorunda bırakılmasına karşı sendikalaşma mücadelesi önce yasal bahanelerle engellenmeye çalışıldı, bugün de zorbalıkla engellenmeye çalışılıyor. AKP, dizginsiz bir piyasacılık ve sermayenin daha çok kârı için taşeron çalışmayı yaygınlaştırıyor. Taşeron çalışma ile emek alanını güvencesizleştirerek ülkemizi ucuz emek pazarına dönüştürmeye çalışıyor. Ancak emekçiler bu sömürüye ve zulme razı olmayacaktır. Gözaltına alınan işçiler serbest bırakılmalı, 10 bin taşeron sağlık işçisinin sendika üyeliği kabul edilmelidir.”