Sağlık emekçileri bir kez daha, şiddete karşı yürüdü, “Sağlıkta şiddete son” dedi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şişli Şubesi ve İstanbul Tabip Odası üyeleri ve DİSK’e bağlı Dev Sağlık-İş üyeleri sağlık emekçilerine yönelik artan şiddeti protesto etti.
Şişli Etfal Hastanesi’ndeki konferans salonu önünde bir araya gelen sağlık emekçileri, Çocuk Polikliniği’ne yürüdü. “Sağlıkta şiddete son” yazılı pankart açan sağlıkçılar, sık sık, “Susma haykır, şiddete başkaldır”, “Herkese eşit, ücretsiz sağlık”, “Sağlıkta ticaret ölümdür” sloganlarını attı.
Burada açıklama yapan Mesut Yağcı, Sağlık Bakanlığı verilerine göre her gün 30 sağlık çalışanının şiddete maruz kaldığına dikkat çekti. Şişli Etfal Hastanesi’nde de iki sağlık çalışanının şiddete maruz kaldığını hatırlatan Yağcı, “Sağlık alanında son yıllarda artan şiddet olayları sağlık emekçilerinin fiziksel ve psikolojik sağlığını olumsuz etkileyecek bir noktaya ulaşmıştır. Kamu ve özel ayırımı olmadan; her düzeydeki sağlık kurumunda, her düzeydeki sağlık çalışanı şiddete maruz kalmaktadır” dedi.
Sağlık emekçilerinin, hasta ve hasta yakınlarından gördüğü şiddetin yanı sıra “iş yoğunluğu, mobbing ve performansa dayalı çalışma” biçiminde de şiddete maruz kaldığını belirten Yağcı, şöyle konuştu: “Gerek performans baskısı, gerekse yayınlanan genelgeler ve yapılan açıklamalarla başvuran tüm hastalara bakılması zorunluluğu, hizmette aksaklıklar doğmasına neden olmaktadır.
Başından beri, Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın uygulandığı her aşamada yapılan açıklamalar, kurulan internet şikâyet siteleri bu saldırı ve şiddeti arttırmaktadır.
Uygulanan performans ücretlendirme sistemi ile daha kısa süreler içerisinde daha çok hasta muayene etme, gereksiz ameliyat ve tetkik istemlerinde yaşanan artışlar sebebiyle iş yükü artmaktadır.”
Yağcı, şiddetin bir iş kazası olarak kabul edilip buna göre gerekli düzenlemelerin yapılması istedi. Yağcı, ayrıca şu önerilerde bulundu: “Sağlık personeline yönelik şiddette bulunan veya şiddet teşebbüsünde bulunanlarla ilgili adli süreçlerin hızlı bir şekilde ilerlemesini sağlamak. Adalet Bakanlığı istatistiklerine bakıldığında kamu görevlisine mukavemet suçundan açılan davalarda oldukça büyük artışlar olmasına rağmen, sağlık personeli söz konusu olduğunda emniyetin ve savcılıkların yeterli ilgiyi göstermedikleri anlaşılmaktadır.
Sağlık işkolu en fazla eksik istihdamla hizmet veren işkoludur. Bu durum sağlık personelinin iş yükünü oldukça artırmıştır. Bir an önce eksik istihdam giderilmeli, daha fazla sağlık personeli istihdamı sağlanarak iş yükü azaltılmalıdır.
Asistan hekimlerin uzun çalışma süreleri kısaltılmalı, bütün çalışanların nöbet ertesi izin kullanmaları sağlanmalı.
Çalışan güvenliği konusunda alınması gereken tedbirler alınmalı, sorumluluğunu yerine getirmeyen ilgili yöneticiler eğitilmeli veya değiştirilmelidir.