İnsanı emek, emeği insan bilenler olarak Emeğin Hakları Forumu’nu gerçekleştirdik.
Bu Foruma grev boylarından geldik; direniş çadırlarının tozu üzerimizde. Ellerimizde pankartlarımız var; “Birlik-Mücadele-Dayanışma” türküsü dillerimizde.
İşçiler olarak bu Foruma, üretimde ve siyasette yok sayılan sınıf olma halimizi, sokakta, her daim yeniden yaparak geldik.
Nicedir kavgadayız! Gayri insaniliği ve vahşiliği mayasında taşıyan kapitalizmle tarihsel bir kavgaya tutuşmuş bulunan işçi sınıfının, bu kadim topraklardaki üyeleriyiz.
Bizimkisi, insanlık namına, insanca yaşam kavgasıdır. Bu kavganın tarihsel ve güncel sebepleri vardır.
Neoliberal kapitalizm evresinde, geçimlik olanak ve alanlarımızdan kopartılarak işgücü piyasasına fırlatıldık ki, bu durum ya bir-iki kuşak evvelimizdir ya da bizzat kendi deneyimimiz.
Şu hayatta iyi-kötü yaşayabilmek için ihtiyaç duyduğumuz ne varsa, piyasa malı haline getirildi!
Hayattaki varlığımız, piyasadaki varlığımıza indirgendi! Orada da ha varız, ha yok; zira çoğunlukla iş yok! İş bulunduğunda ise güvencesi yok!
Çalışmak ile işsiz kalmak, bir sarmal gibi iç içe geçti; bugünümüzü karartan, geleceğimizi çalan bir girdaba dönüştü.
Yakamıza takılan “taşeron işçisi” kartı, kızgın demirle göğsümüze dağlanmaya ve biricik statümüz olarak kalıcılaştırılmaya çalışılıyor.
Sadece işimiz değil, bir bütün olarak varlığımız güvencesizlik kalıbına oturtulmak isteniyor. Hayattaki varlık sebebimiz, patronlara kul-köle olmaya endeksleniyor.
Etnik kimliğimiz, cinsiyetimiz ve inançlarımız, sınıf içi rekabetin ayrımcılık unsurlarına dönüştürülemez. Biliyoruz ki işçi sınıfının mücadelesinin ve direnişlerinin yenileyici dinamikleri bu topraklarda Türklerin ve Kürtlerin kardeşliğinin ve barışın güvencesidir.
Bugün artık net bir biçimde görüyoruz ki sermaye sınıfının insanlığa vereceği bir gelecek kalmamıştır. İnsanlığın son 30 yılına hükmeden neoliberal sermaye programı dünya çapında iflas etmiştir. Azgın kâr tutkusunun neden olduğu toplumsal yıkıntıların arasından doğrulan işçi sınıfıdır; işçi sınıfı dünya çapında yeniden tarih sahnesine çıkmaktadır! Kendi öz gücüne, yaratıcı ve kurucu iradesine güvenerek ayağa kalkmaktadır!
Tıpkı bir önceki yüzyılı olduğu gibi 21. yüzyılı da şekillendirecek olan bu kolektif iradenin varlığı, Emeğin Hakları Forumu’nun hem tarihsel bağlamını hem de güncel anlamını teşkil etmektedir.
Bu duygu ve düşüncelerle 2013 Baharında İstanbul’da toplanan Emeğin Hakları Formu; konferans, panel, Emeğin Medyası, Kadın Emeği, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği, Sosyal Haklar ve Hukuk olmak üzere beş ayrı atölye düzeneği ve yapılandırılmış forum çatısı altında çalışarak sınıf hareketinin ve sendikal hareketin yeni mücadele döneminde, bütün öznelerin ortak bir kuruluş bilinci ve cesareti ile hareket etmesi gerekliliği ve kararlılığını ortaya koymuştur.Beylikdüzü EscortBeylikdüzü Escort