Emeğin Hakları Forumu’nun ikinci günü atölye sonuç metinleri paylaşıldı. Yapılandırılmış Forum bölümünde ise Mısır, Tunus ve Kıbrıs’ta mücadele edenler, Türkiye’de ise farklı alanlarda direnişler sergileyenler söz aldı
Devrimci Sağlık-İş, Enerji-Sen ve Basın-İş tarafından düzenlenen, yüzlerce işçinin, sendikacının ve akademisyenin katılımıyla gerçekleşen Emeğin Hakları Forumu’nun ikinci günü başladı. İlk günün son bölümünde beş atölyedeki tartışmalardan çıkarılan sonuç metinleri okundu ve sonuç metinleri paylaşıldı.
Sonuç metinlerinin okunmasının ardından direnenlerin, işçilerin, emekçilerin deneyimlerini aktaracağı ve yeni bir işçi sınıfı hareketini inşa etme tartışmalarını yürüteceği Yapılandırılmış Forum’a geçildi.
‘Bütün ülkelerin işçileri birleşin’
Yapılandırılmış forumun “Ne yapmalı, nasıl yapmalı” başlıklı ilk bölümünde Tunus Genel İşçi Sendikaları Konfederasyonu üyesi Abdelhedi Ben Jomaa ve Mısır Bağımsız Sendikalar Federasyonu üyesi Nagy Rashadabd el Salam Abou el Seoud söz aldı. Her iki sendikacı, “Arap Baharı” olarak adlandırılan sürecin arkasındaki sınıf hareketini, Bin Ali ve Mübarek rejimleri karşısında sokağı işaret eden mücadele programları hakkında aktarımlar yaptı, tamamlanmayan devrim sürecine ilişkin yeni dönem politikalarına ilişkin görüşlerini sundu. Her iki isim de konuşmalarını “Bütün ülkelerin işçileri birleşin” diyerek noktaladı.
Kıbrıs Baraka Kültür Merkezi’nden Ali Şahin ise “ülkenin sadece kuzey bölümünden geldim, çünkü ülkemiz bölünmüş bir ülke” diyerek başladığı konuşmasında halkların bağımlılık politikasına, emekçilerin ise güvencesizleştirme dalgasına karşı yürüttükleri mücadelelerden söz etti.
Direnişçi işçiler, sorunlarını ve mücadele deneyimlerini aktardı
Uluslararası katılımcılar sonrasında söz Türkiye’de farklı saldırı biçimlerine karşı direnişler sergileyenlerin oldu. 322 gündür direnen Hava üyesi THY işçileri, 21 gündür direnen Tek Gıda-İş üyesi Pakmaya işçileri, Koç Üniversitesi işçileri, 807 gündür direnen Devrimci Sağlık-İş üyesi Samsun Gazi Hastanesi sağlık işçileri, 164 günlük bir direniş sergileyen Devrimci Sağlık-İş üyesi Koşuyolu Hastanesi sağlık işçisi Ziya İncedere, Enerji-Sen üyesi BEDAŞ işçileri direnişlerinin aktarımlarını yaptı. Özellikle Devrimci Sağlık-İş üyesi işçilerin “Yaşasın sosyalizm” sözleriyle sonlandırdığı coşkulu konuşmaları salondan büyük alkış aldı.
Ismaco’da 114 gündür, Kuzu Deri’de ise 116 gündür direnen Deri-İş üyesi işçiler ise foruma katılamadıklarından görüntülü mesajlar ile deneyimlerini aktardı ve forumdaki diğer işçileri selamladı. Bu bölümde Süreyyapaşa’daki Devrimci Sağlık-İş üyesi sağlık işçilerine de selam gönderildi. Konuşmaların ardından foruma çay arası verildi.
Güvencesizleştirme dalgasına karşı birleşik emek mücadelesi
İTÜ’lü araştırma görevlileri, Politeknik’ten mühendisler, avukatlar, kamu çalışanları ve ataması yapılmayan öğretmenler adına yapılan konuşmalarda güvencesizleştirme ve işçileştirme dalgalarına karşı birleşik emek mücadelesinin önemine dikkat çekildi.
Özgün bir alanda örgütlenme çabasında olan Devrimci Turizm-İş’in genel başkanı Mustafa Yahyaoğlu da yeni bir sendikal hareketin kurucu ilkeleri arasında sendikal demokrasi sorununa dikkat çekti. Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği de görüntülü sunumlarında örgütlenme sorununu aşmak gerekliliğinin altını çizdi.
‘Emeğin hakları mücadelesi ve hak mücadeleleri iç içe yürümeli’
Fındıklı Dereleri Koruma Platformu adına yapılan konuşmada çevre ve su hakkı mücadelesi yürüten Karadeniz halkının, aynı zamanda tarım politikalarında yaşadığı sömürüyü aktardı. Çiğdem Çidamlı, Sarıyer Yaşam Platformu ve Koç Üniversitesi direnişi arasındaki ilişki üzerinden kentsel yağmaya karşı yükselen tepkinin emek hareketi ile iç içe bir mücadele yürütmesi gerektiğini ifade etti. Emekliler adına söz alan Mehmet Zülküf Laçin ise emeklilerin hakları üzerine geliştirilmesi gereken bir mücadele programına işaret etti.
Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi’nden Devrimci Sağlık-İş üyesi sağlık işçileri ve İstanbul BEDAŞ’taki direnişlerini kazanımla sonuçlandıran Enerji-Sen üyesi BEDAŞ işçileri de yürüttükleri uzun erimli mücadele sürecine ilişkin bilgiler vererek yeni mücadele biçimlerine dair fikirlerini sundu.
Sendikal program ve strateji ile ilgili bölümde ise Sendika.Org yazarı Ferda Koç geniş çaplı bir değerlendirmede bulundu. Toplumsal hareket sendikacılığının güvencesizlik ve taşeronlaştırma karşısında tabandan örgütlenecek birleşik emek hareketini esas alan çizgisinin doğrulandığını söyleyen Koç, ilerleyen dönemde yeni bir işçi sınıfı hareketinin bu eksende daha da gelişeceğini dile getirdi. İzzettin Önder ise neoliberal politikaların kapitalizmden bağımsız düşünülmemesi ve işçi sınıfı hareketinin sosyal demokrasi tuzağına düşmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Yapılandırılmış forumun sonlandırılmasının ardından işçi korosu sahne aldı. Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini, Grev Halayı ve 1 Mayıs parçalarını söyleyen koroya salonda bulunanlar da eşlik etti.
Forum, Enerji-Sen Genel Başkanı Ali Duman’ın sonuç bildirgesini okumasıyla son buldu.Beylikdüzü EscortBeylikdüzü Escort