Kadın Emeği Platformu, AKP’nin Kadın İstihdam Paketi’ne karşı sokağa çıktı. İstanbul’da kadınlar sermaye kuruluşlarından İstanbul Ticaret Odası önündeyken, Ankara’daki kadınlar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önündeydi. Kadınlar, sermayeye müjde olan bu paketi kabul etmeyeceklerini ve taleplerini açıkladı.
Kadın Emeği Platformu, 22 Kasım’da İstanbul ve Ankara’da eylemdeydi. Kadınlar İstanbul’da sermaye kuruluşlarından İstanbul Ticaret Odası (İTO), Ankara’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önündeydi.
Saat 12.30’da, “Kadınlara değil, sermayeye müjde/AKP’nin kadın istihdam paketini kabul etmiyoruz” pankartı ile İTO önünde buluşan Kadın Emeği Platformu adına DİSK Kadın Komisyonu’ndan Sinem Derya Çetinkaya basın açıklamasını okudu. Çetinkaya, hükümetin ucuz iş gücü sağlamaya yönelik yeni nüfus politikalarını kadınların bedeni ve emeği üzerinden şekillendirdiğini, ilk işaretlerini de Başbakanın 2008’de dillendirmeye başladığı “en az 3 çocuk” söylemiyle verdiğini söyledi.
Kürtaj yasağı tartışmaları ile bu çabanın sürdürüldüğünü söyleyen Çetinkaya, kadının bedenine dönük bu saldırıların, 2011’de açıklanan Ulusal İstihdam Strateji Belgesi’nde ortaya konulan hedeflerle açıklık kazandığını ifade etti. Kadın İstihdam Paketinin bu sürecin tamamlayıcı bir parçası olduğuna vurgu yapan Çetinkaya, TİSK, TÜSİAD, TOBB gibi patron kuruluşlarının yıllardır talebi olan, zaman ve içerik olarak esnek/kısmi/keyfi çalışma kurallarına tabii olacak daha ucuz ve daha güvencesiz çalışan ihtiyacının karşılayacak bir düzenleme olduğuna dikkat çekti.
Basın açıklaması sırasında “Eşdeğer işe eşit ücret”, “AKP elini emeğimden, bedenimden çek”, “Üç çocuk değil, kreş istiyoruz”, “Kadınlara değil, sermayeye müjde” sloganları atıldı. Basın açıklamasının ardından Kadın Emeği Platformu’nun çıkardığı ve pakete dair gerçeklerin anlatıldığı broşürün dağıtımı yapıldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde buluşan Platform adına ise basın açıklamasını KESK Kadın Sekreteri Canan Çalağan gerçekleştirdi. Çalağan basında ‘kadınlara müjde’ ifadeleriyle yansıtılan yeni istihdam yasa taslağının erkek egemenliği ve sermayenin uyumu olduğunu söyledi.
AKP hükümetinin ucuz iş gücü sağlamak için nüfus politikalarını kadının bedeni ve emeği üzerinden şekillendirmesinin ilk işaretinin ‘en az 3 çocuk’ sözleri olduğunu belirten Çalağan, kürtaj tartışmalarıyla da bu çabanın sürdüğünü dile getirdi. Kadın istihdam paketinin de bu sürecin tamamlayıcısı olduğunu ifade eden Çalağan, paketin esnek, kısmi, keyfi çalışma kuralları ihtiyacına uyacak bir düzenleme olduğunu söyledi.
Kadınların hamile oldukları için gündüz vardiyasında bile çalıştırılmadıkları, işten atıldıkları ve hamileliklerini gizlemek zorunda kaldıklarını ifade eden Çalağan, yıllardır kağıt üzerinde kalan kadın haklarının trajikomik bir devlet geleneği olduğunu dile getirdi. Çocuk bakım izinlerinin hiçbir hak kaybı ya da yarı zamanlı iş dayatması olmaksızın erkeklerle eşit bir şekilde düzenlenmesi gerektiğini söyleyen Çalağan, “Çocuk bakım sürecine katılabilmeleri için çalışan babalara da minimum çocuk bakım izni verilmelidir. Kapatılan tüm kamu kreşlerinin de açılması gerektiğini belirten Çalağan, “Kadın veya erkek olmasına bakılmaksızın en az 50 işçi çalıştıran tüm işyerlerinde kreşler olmalıdır” dedi.
Eyleme Hacettepe Direnişinden üyelerimiz de katıldı. Direnişçiler adına konuşan Serpil Türkan, AKP hükümetinin politikalarından nasibini alarak işten atılan işçiler olduklarını söyledi. Taşerona karşı mücadele ettikleri için işten atıldıklarını ve direniş çadırını Hastane kampüsüne kurduklarını söyleyen Türkan, kadın istihdam paketine karşı da mücadele ettiklerini ifade etti. Türkan, bu paketin kadınlara güvencesizlik aşıladığını ve eve hapsettiğini söyledi.
Kaynak: Sendika.OrgBeylikdüzü EscortBeylikdüzü Escort