Sendikamız Devrimci Sağlık-İş; Asgari Ücret Tespit Komisyonun ilk toplantısını yaptığı 6 Aralık Cuma günü Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Adana- Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi, Ağrı Devlet Hastanesi ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinde yaptığı basın açıklamalarıyla asgari ücret tespit komisyonunun bir orta oyunu olduğunu belirtti.
Okunan ortak basın açıklamalarında; ”İşçi, işveren ve devlet temsilcilerinin katıldığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu daha toplanmadan AKP Hükümetinin bu rakamı açıkladı. AKP zammı yüzde 3 olarak belirledi.15 kişilik tespit komisyonunda her yıl olduğu gibi 3 artı 3 teklifi kabul görecek. Açlık sınırı kasım ayı sonu itibariyle bin 121 TL’ye ulaştı. Yoksulluk sınırı 3 bin 544 TL seviyesinde. Evli ve eşi çalışmayan bir işçinin asgari geçim indirimiyle eline geçen para 840 TL. Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmelidir. Asgari ücret, ülke genelinde toplu pazarlık sistemiyle gerçekleşmelidir. Görüşmelerin kamuoyuna açık hale getirilmesi gerektiği” ifade edildi.
Okunan basın açıklamasının tam metni:
İnsanca Yaşayacak Asgari Ücret, Demokratik Bir Asgari Ücret Tespit Süreci İstiyoruz!
Asgari Ücret Tespit Komisyonu görüşmeleri bugün başlıyor. 16 milyon ücretli işçinin yüzde 44’ünün 2014 yılı boyunca alacağı asgari ücret tutarı bugün başlayan ve ay boyunca sürecek görüşmeler sonucunda belirlenecek.
İşçi, işveren ve devlet temsilcilerinin katıldığı Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında sonucu baştan belli bir görüşme yapılacak. Çünkü AKP hükümeti daha Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanmadan asgari ücret zam oranını 2014 programında açıkladı bile. Programa göre hükümet Ocak 2004 ve Temmuz 2004 dönemleri için % 3 ücret artışı önerecek. İçinde tek bir asgari ücretlinin bile yer almadığı 15 kişilik tespit komisyonunda her yıl olduğu gibi bu yıl da hükümetin yüzde 3+3’lük önerisi kabul görecek.
Bizlerin sonucu baştan belli bu görüşmelere itirazı var. İtirazımızı her yıl asgari ücret görüşmeleri boyunca gerçekleştirdiğimiz eylemlerle defalarca dile getirdik. Bakanlık kapısında polis copu ve gazlarla sesimizi bastırmak isteseler de emeği ile geçinen 8 milyon asgari ücretlinin hakkını savunmanın bilinci ve sorumluluğu ile doğru bildiklerimizi yineledik. Asgari ücretle yaşayanlar olarak itiraz noktalarımız ve taleplerimiz çok açık
Asgari Ücret Bizleri Açlığa ve Yoksulluğa Mahkum Etmektir
Asgari ücret, işçilere normal bir çalışma günü karşılığı ödenen ve işçinin gıda, konut, giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret olarak tanımlanmaktadır. Oysa mevcut uygulamada asgari ücret bizleri aç bırakmakta, yoksulluğa mahkum etmektedir.
DİSK Araştırma Enstitümüzün son hesaplamalara göre açlık sınırı Kasım 2013 itibari ile 1121 TL’ye ulaştı. Yoksulluk sınırı 3 bin 544 TL seviyesinde. Evli, eşi çalışmayan bir işçinin asgari geçim indirimi ile eline geçen ise yalnızca 840 TL’dir. Durum ortadadır. Asgari ücretli bir işçi ailesi ile beraber açlık sınırının dahi altında çalıştırılmaktadır.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Patronların Hakimiyetindedir
Asgari Ücret Tespit Komisyonu işçi-işveren konfederasyonları ve toplantıya devlet kurumları adına katılan 5’e kişiden oluşan 15 kişilik bir üçlü yapıya sahiptir. Bu komisyon içerisinde işçi kesimi temsilcileri de dahil asgari ücretli hiç kimse bulunmamaktadır. Bu durum, komisyona itiraz noktalarımızdan birisidir.
Komisyonun üçlü yapısı ve oy çokluğu ile karar alınabilmesi çoğunlukla ortak hareket eden devlet ve işveren temsilcilerinin işbirliği karşısında işçiler adına toplantıya katılan temsilcilerin kararını etkisizleştirmektedir. Ayrıca toplantıya işçi-işveren kesimi dışında üçüncü bir taraf olarak katılan devletin kendisi de binlerce kamu emekçisini ve 650 binden fazla işçiyi ihaleler yolu ile çalıştıran bir işveren konumundadır. Komisyonda işçileri temsil eden konfederasyonun belirlenmesi anti demokratik süreçlere dayanmakta, asgari ücretli milyonları kimin temsil edeceği en çok üye sayısı kriteri ile belirlenmektedir.
Anlayacağınız Asgari Ücret Tespit Komisyonu patronlar lehine alınan kararlara meşruluk sağlamak üzere çalışmaktadır. Bu komisyonun kararları sermayenin ucuz işgücü stratejisine hizmet etmekte, patronlar bu yolda yanlarında hep hükümet/devlet temsilcilerini bulmaktadır. Asgari ücretlinin ücreti belirlenirken bile söz hakkı bulunmamaktadır.
Asgari Ücret Dolaylı Olarak Aşağı Çekilmektedir
Asgari ücretin anti demokratik ve toplumsal denetime tabi olmayan belirlenme süreci kadar, belirlenmesine dair kriterler de emekçilerin insanca koşullarda yaşaması için yetersiz kalmaktadır. Esnek ve güvencesiz çalıştırma asgari ücreti bir taban sınır olmaktan çıkarmaktadır. Ayrıca asgari ücret belirlenirken temel hizmetlerin piyasalaştırılmasının yarattığı etki yok sayılmaktadır.
Neoliberalizmin emeğin değersizleştirilmesi politikaları asgari ücret dolayımıyla da hayata geçmektedir. Stajyer, esnek çalışma, yarı zamanlı çalışma gibi yeni çalışma biçimleri ile farklı statülerdeki emekçiler, farklı yaş grupları, cinsiyet, etnik ve mezhepsel kategoriler asgari ücret kapsamının dışına çıkarılmakta, bu kesimlere dönük özel ve düşük ücretlendirme politikaları nedeniyle asgari ücret dolaylı olarak aşağı çekilmektedir.
Temel hizmetlerin piyasalaştırılması-özelleştirilmesi asgari ücretlinin eğitim, sağlık, ulaşım gibi en temel ihtiyaçlar için harcama kalemlerinin artması anlamına gelmektedir. Bu hizmetlerin kamusal niteliği ortadan kalktıkça asgari ücretlinin insanca yaşam koşulları da yok olmaktadır.
İnsanca Yaşayacak Asgari Ücret, Demokratik Bir Asgari Ücret Tespit Süreci İstiyoruz
Taleplerimiz konfederasyonumuz DİSK tarafından da dile getirildiği üzere çok açık ve nettir. Asgari ücret, işçinin ailesi ile birlikte tüm zorunlu ihtiyaçlarını karşılayacak biçimde, insan onuruna yakışan bir düzeyde tespit edilmelidir. Bunun için acilen yapılması gerekenler şunlardır:
1.Asgari Ücret Tespit Komisyonu lağvedilmeli, asgari ücretin belirlenmesi süreci ülke ölçeğinde bir toplu pazarlık süreci olarak ele alınmalıdır.
2.Görüşmeler kamuoyuna açık hale getirilmeli, anlaşmazlık durumunda işçilerin üretimden gelen güçlerini kullanabilecekleri yasal zeminler oluşturulmalıdır.
3.Asgari ücretin herkese bölge, yaş, işkolu vb. ayrımı yapılmaksızın aynı oranda belirlenmesi esas alınmalı, bölgesel asgari ücrete uygulanması yolundaki girişimlerden uzak durulmalıdır.
4.Asgari ücret gelir dağılımını düzenleyici yönde belirlenmeli ve ekonomik büyümeden pay almalıdır.
5.Asgari ücretlinin geçim haddi ile enflasyon arasındaki uyumsuzluğun yoksullaştırıcı etkisi göz önüne alınarak, enflasyon verilerinde temel harcama kalemleri dikkate alınmalı, TÜFE sepeti emek örgütlerinin katılımı ile belirlenmeli ve denetlenmelidir.
6.Asgari ücretle çalışanlar için elektirik, su, doğalgaz kullanımı asgari ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz olmalıdır.
7.Sabah 6.00-9.00 ile akşam 18.00-21.00 saatleri arasında ulaşım parasız olmalıdır.
8.Eğitimde hiçbir ad altında para alınmamalı, eğitimin okul dışı giderleri devlet tarafından karşılanmalı, sağlık tümüyle parasız olmalıdır.
İnsanca Bir Yaşam İstiyoruz