Adana’daki Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi’nde Devrimci Sağlık-İş üyeleri hukuk dışı ihalelerin iptal edilmesi ve taleplerinin kabul edilmesi için iş bırakma eylemine başladı.
BU KAVGA GÜVENCELİ İŞ İNSANCA YAŞAM KAVGASIDIR
30 Aralık 2013
Biz Balcalı Tıp Fakültesi’nin taşeron işçileri bugün bir kez daha kendimiz için adaleti kendi eylemimizle tesis etmek için bir aradayız. Yıllardır sesimizi duymayarak yargı kararlarına rağmen taşeron düzenini sürdürmekte ısrar eden hastane yönetiminin “hukuk dışı” ihalesine itiraz etmek için toplandık.
Artık tüm kamuoyunun malumu olduğu üzere Çukurova Üniversitesi Balcalı Tıp Fakültesi Hastanesi yönetimi, taşeron işçiler söz konusu olunca hukuku, yargı kararlarını tanımıyor. Sizlerin de hatırlayacağı üzere Adana Balcalı Hastanesi’nde, yıllardır verdiğimiz fiili ve hukuksal mücadele sonucunda yapılan ihalelerin muvazaalı olduğu ve tüm işçilerin ilk işbaşı yaptıkları tarihten itibaren Çukurova Üniversitesi’nin işçileri olduğu 13 Ocak 2010 tarihinde Çalışma Bakanlığı ve Bölge Çalışma Müdürlüğü tarafından alınan kararlarla kesinleşmişti. Bu karara rağmen hastane yönetimi her yıl ihale düzenleyerek kesinleşmiş raporlara rağmen taşeron düzenine sürdürmekte ısrar ediyor.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Hastane yönetimi ve bu ülkenin yargı sistemi verilen kararın gereğini yapmadığı için hukuku uygulamak, yargı kararları gereği yasa dışı olan bu ihaleye itiraz etme görevi de bizlere düşüyor. Türkiye’de bizimle benzer durumda olan yüz binlerce sınıf kardeşimize umut ışığı olan bu kararı uygulatma hedefiyle hareket eden sendikamızın “güvenceli iş mücadelesi” bayrağını ileriye taşıma görevi bu önemli kazanıma imza atan Balcalı işçisine düşüyor
Bizler bu sorumluluk duygusuyla hareket ederek hem 7 Ekim 2010’da hem 22 Ağustos 2011’de gerçekleştirilmek istenen ihalelere itiraz ettik. Üretimden gelen gücümüzü kullanarak hastane yönetimini haklarımıza ve yasalara saygılı olmaya çağırdık. Yalnızca kendimizin kazanılmış hakkı için değil Türkiye’de benzer durumda olan, yargı karlarıyla haklılığı tescillenen on binlerce taşeron işçisinin hakkını, hukukunu savunmak için de direndik.
Bu eylemlerimiz yüzünden “ihaleye fesat karıştırmak”la suçlandık. Yargılandık. Bu suçlamalardan beraat ettik. Bizleri sindirmek için eylemlerimize ağır saldırılar gerçekleştirdiler. Bizler polis kalkanları altında ezilmek istendik, polis coplarına polis şiddetine maruz kaldık. Ama gelin görün ki sonuç ne oldu? İşte yine buradayız. İşte tepeden tırnağa kirli ve fesat taşeron düzeninize karşı yine bir aradayız. Sizleri hukuka aykırı bir ihaleyi yaparken durdurmak için kenetlenmiş bir halde karşınızdayız.
Taşeron düzenini sürdürerek işçileri ucuz, güvencesiz ve ağır koşullarda çalıştırmak için mahkeme kararını hiçe sayan, bizlerin her türlü hakkını görmezden gelen hastane yönetimine sesleniyoruz.
Dişe diş bir mücadele ile kazandığımızı haklarımızı ihale masasında kaybetmeye niyetimiz yok. Yalnızca bizim değil tüm taşeron işçilerin güvenceli iş mücadelesinde elde ettiğimiz bu önemli kazanımı sizlerin kara ve ranta dayalı çalıştırma düzeninize teslim etmemek için kararlılıkla direneceğiz. Çünkü bu mahkeme kararları bizlerin güvenceli iş, güvenli bir gelece mücadelesinin bir parçasıdır. Geleceğimizden vazgeçmediğimiz sürece, güvenceli bir iş kavgasını sürdürdüğümüz sürece sizlerin ensesinde olacağız. Hukuk dışı ihalelerinize izin vermeyeceğiz.
O nedenle üniversite yönetimi bizlere kulak vermeli taleplerimizi kabul etmelidir. Taleplerimiz açıktır:
-Bu yasa dışı ihalenin iptal edilmelidir.
– Ücretlerimiz açlık sınırının altında olmamalıdır.
– Sosyal haklarımız konusunda olumlu adımlar atılmalıdır
– Yıllık izinlerimizi ikişer gün arttırılmalıdır.
Susma Haykır Taşerona Başkaldır
Taşeron İşçisi Köle Değildir
DİSK / Dev Sağlık-İş Çukurova Bölge Şubesi