Bizler, bu ülkenin dört bir yanındaki hastanelerde 24 saat çalışan, sağlık hizmeti üreten ama yıllardır taşeron şirketler aracılığıyla çalıştırılarak hakları gasp edilenleriz. Son günlerde bakanlar kuruluna sunulan, Ekonomik Koordinasyon Kurulu’nda son hali verilen torba yasa ile taşeron çalışmaya ilişkin düzenlemeler yapılacağına dair masallara inanması beklenenleriz. Ama her türlü baskıya rağmen başta Soma olmak üzere ülkenin dört bir yanında taşeronlaştırmanın, özelleştirmenin ve güvencesiz çalışmanın yarattığı yıkım düzenine direnenleriz.
Bizi yok sayanlar hakkımızı teslim eder mi?
Ucuz ve güvencesiz işçilik demek olan taşeron sistemin sahipleri ve bekçileri, şimdiye kadar emeğimizi yok sayanlar şimdi de taşeron işçiye müjde diyerek içinde yine güvencesiz çalışmanın, taşeronlaştırmanın olduğu bir yasayı bize kabul ettirmek istiyorlar. Üstelik bu yasayı taşeron çalışmanın yıkımını hayatıyla ödeyen Soma işçilerinin belleklerimizde yarattığı kırılmanın hemen ardından gündeme getiriyorlar. Yüzbinler “Taşeron yasaklansın” yürüyüşleri ve mitingleri düzenlerken iktidardakiler Soma’yı fırsat bilip başta kamu olmak üzere çalışma yaşamının her alanında taşeronun önünü açacak bir yasa uygulamasıyla karşımıza geliyor.
Sendikalarla paylaşılmayan, demokratik yöntemlerle tartışma kanallarından uzak tutularak, basına sızdırma, lobi oluşturma gibi yöntemlerle gündeme getirilen taşeron çalışmaya ilişkin yasa taslağı taşeron sorununu çözmek bir yana, taşeronu daha çok yaygınlaştırıyor. Üstelik artık tüm kamuoyuna mal olan yasalar ve yönetmelikler eliyle taşeron işçinin sendika ve toplu sözleşme hakkının gaspı sorunu da bir kez daha görmezden geliniyor. Bizlerin en temel hakkı olan sendika ve toplu sözleşme hakkımızı yok sayan bir yasa taşeron işçiye ne çeşit bir iyileştirme vadedebilir
Bizlerin yararına yasalar yaptığını öne süren Çalışma Bakanlığı bizleri sağlık işçisi saymıyor, sendikamız Dev sağlık İş’e üyeliklerimizi yok sayılıyor. Siz sendikaya üye değilsiniz deniyor. Siz aslında yoksunuz deniyor. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’yla taşeron şirketlerin yasadışı olarak verdiği beyanlarını esas alan sistem, bizleri inşaat, turizm, nakliye vb. işçisi sayarak sendikamıza “işkolu uyuşmazlığı” nedeniyle üye olmamızı fiilen engelliyor.
İşyerlerimizde bizlerle toplu sözleşme masasına oturmaya çağırdığımız hastane yönetimleri sizler bizim değil şirketlerin işçisisiniz diyor. Yıllardır çalıştığımız hastanelerimizde bizleri yok sayıyor.
Bizler bugüne dek gördük ki, bu ülkenin yasaları ve uygulamaları emekçilerin değil, sermayenin çıkarları gözeterek hazırlanıyor. 6356 Sayılı Sendikalar kanunu ve şu an tasarı aşamasındaki Altişveren düzenlemesini içeren Torba Yasa “taşeron patronlarına, hastane yöneticilerine güvence getiren bir yasa” olarak ufukta belirdi. Yasanın AKP’nin taşeron cumhuriyetine bir tuğla daha koyma çabası olduğu anlaşıldı.
İzin vermeyeceğiz, isyan ediyoruz, başkaldırıyoruz!
Siz istediğiniz kadar bizi yok sayın, görmezden gelin! Biz varız!
Hastalarımızın bakımını, tedavisini yaparken varız! Ameliyathanede, yoğun bakımda, servislerde, laboratuvarda biz varız! Hastaneye ilk ayak bastığında hastaları karşılayan, kayıtlarını yapan, kanlarını taşıyan, röntgenlerini çeken,hastaneleri steril hale getiren, biziz! En savunmasız olduğunuz anda bedeninizi, en sevdiklerinizin canını bize emanet ediyorsunuz ama bizi yok sayıyorsunuz!
Siz istediğiniz kadar bizi yok sayın, görmezden gelin! Biz varız! Taşerona karşı mücadele ederken, yaptığınız her hukuksuz ihalenin karşısında, ihale salonlarının kapısında biz varız! İşyerlerimizde, sokaklarda, meydanlarda biz varız!
Geleceğimizi ihale masalarında pazarlamak isteyenlerin oyununu bozduğumuz gibi sendika hakkımızı toplu sözleşme ve grev hakkımızla birlikte gasp edenlerin de oyununu bozacağız. İnsanca yaşayacak ücret ve iş güvencesi başta olmak üzere temel taleplerimiz için başlattığımız fiili toplu sözleşme sürecimizi kazanana kadar devam edeceğiz. AKP’nin tüm çalıma hayatını taşeron düzenine teslim etmek istediği yasayı meclisten geçirmemek için var gücümüzle direneceğiz.
Taleplerimiz açık
Taşeron çalışma yasaklansın
Özelleştirmeler durdurulsun
İnsanca yaşayacak ücret verilsin,
Yol parası uygulamasında kesintilere son verilsin
Sendika ve Toplu Sözleşme hakkımızın gaspına yol açan uygulamalara son verilsin
TAŞERONA TESLİM OLMAYACAĞIZ!
ÜRETEN BİZİZ, YÖNETEN DE BİZ OLACAĞIZ!