Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde toplu sözleşme hakkımız için gerçekleştirdiğimiz eylemin ardından 5 temsilcimizin işten atılması ile başlayan direnişimiz bugün sabaha karşı saldırıya uğradı. İki direnişçi gözaltına alındı.
Direnişimizin 71’inci gününde gerçekleşen bu saldırıya karşı yarın (13 Ağustos Çarşamba) saat 12.30’da hastane bahçesinde bir eylem gerçekleştireceğiz.
Saldırıya ilişkin sendikamızın açıklaması ektedir.
71’inci gününde Kocaeli Tıp Fakültesi Direnişimize Saldırı
İNSANCA YAŞAM VE GÜVENCELİ İŞ TALEBİMİZ SALDIRILARLA BASTIRILAMAZ
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde toplu sözleşme hakkımız için gerçekleştirdiğimiz eylemin ardından 5 temsilcimizin işten atılması ile başlayan direnişimiz 71 gündür hastane bahçesinde yağmura soğuğa, güneşe, rüzgara ve her türlü zorluğa rağmen sürüyor. Fakat emeğimizin hakkı için başlattığımız direnişimiz bu gün saldırıya uğradı. Bizleri haklı taleplerimiz karşısında işsizlikle susturmak isteyenler bunu başaramayınca direnişimizi zor yoluyla engellemek istedi.
Kocaeli Üniversitesi Hastanesi önünde 71 gündür hastane yönetiminin biz taşeron işçilere yönelik haksız uygulamalarına karşı mücadelenin sembolü olan direniş alanımıza bu sabah bir saldırı gerçekleşti. Önce direniş alanımız dağıtılmak istendi. Ardından iki direnişçi gözaltına alındı.
14 Mayıs ve 31 Mayıs’ta toplu sözleşme hakkımızın tanınması ve insanca koşullarda çalışma talebi ile gerçekleştirdiğimiz eylemlerimiz sonrası Rektörlük 5 temsilcimizi işten atmıştı. Bu işten atma saldırısı sonrası taleplerimizin kararlılığı ve mücadelemizin haklılığı ile direnişe geçmiştik. Tam 71 gündür bu hastane bahçesinde taşeron işçilerin yaşadığı her türlü haksızlığa isyanın sesi olduk. Asgari ücrete mahkum bir şekilde, güvencesiz geleceksiz çalıştırılan yüzbinlerce taşeron işçi için bu koşulların kader olmadığını, susmak yerine mücadele etmemiz gerektiğini gösteren bir örnek olduk. Direniş boyunca yaşanılan sorunun çözümü için defalarca Rektörlükle temas girişimlerimiz oldu. Fakat başta sayın rektör Komsuoğlu olmak üzere hastane yönetimi bizleri duymamak yok saymak konusunda ısrarlı bir tavır sergiledi. Her türlü dialog girişimini geri çeviren Rektörlük daha önce de direnişçiler hakkında emniyete şikâyette bulunmuştu. Sorunların çözümü konusunda sorumluluk almayanlar başlarını kuma gömerek taşeron işçi gerçeğini yok sayanlar şimdi de direnişimize saldırarak gerçek yüzlerini göstermiş oldu. Bu hastanede taşeron zulmünü aç bırakarak işsiz bırakarak ve bu sabah gördüğümüz saldırıda olduğu gibi yeri gelirse zor kullanarak sürdüreceklerini ortaya koymuş oldu.
Bizi açlıkla, işsizlikle terbiye edeceğini düşünenler dahil kimse şunu unutmasın biz taşeron işçilerin kaybedecek hiçbir şeyi yok. Bu saldırılar bizi susturmak sindirmek yerine daha da güçlendirmektedir. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yıllardır sürdürdüğümüz sendikal mücadelemiz bu durumun çok sayıda örneğine sahiptir. Bundan sonra da bizim için örgütlü gücümüzle mücadeleden başka seçenek yoktur. Bu gücü tehdit ve saldırılar ile kırmayı düşünenler unutmasın ki bizim sesimizi kısmak mümkün değildir. Taşeron zulmü sürdüğü sürece, hastane yönetimleri bu zulmün uygulayıcısı olduğu sürece bizler örgütlü gücümüzle direnecek, her türlü haksızlığın karşısında birbirimize kenetlenerek sesimizi duyuracağız.
Direnişimize yönelik saldırılara son verilsin. Gözaltındaki temsilci arkadaşlarımız serbest bırakılsın
Yaşasın Onurlu Direnişimiz
Baskılar Bizi Yıldıramaz