Sendika haktır, üyeliklerimiz yok sayılamaz

Bu gün Ankara’da,  on bin taşeron işçinin sendika üyeliğini görmeyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın istatistiklerine açtığımız itiraz davasının ilk duruşması görüldü.

Duruşma öncesi adliye önünde bir basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TTB İkinci Başkanı Gülriz Erişgen, SES MYK üyesi Aslıhan Han Özden, SES Ankara Şube Başkanı İbrahim Kara ve Emekli-Sen Genel Başkanı Veli Beysülen katıldı. Genel-İş Genel Merkez, Diyarbakır ve Çankaya şube yöneticileri, Emekli-Sen’in genel merkez ve Çankaya şube yöneticileri, BDP ve Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi de destek verdi.

Çalışma hayatı ve sendikaları yakından ilgilendiren 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu iş Sözleşmesi Kanunun kabulü ve sonrasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından açıklanan sendikal baraj ve istatistikler üyelerimizin sendika hakkını yok sayan bir sonuç yaratmıştı. Sendikamız, istatistiklerin açıklandığı andan itibaren işçilerin sendika üyeliğini yok sayan bu yeni düzenlemeye karşı eylemdeydi.

Bugün de Ankara da 12. Ankara İş Mahkemesi’nde görülen bu davada sağlık işçisi olduğumuzu bir kez daha ifade etmeye geldik. Biliyoruz ki bu duruşmada yalnızca sendikamızın üyeliklerinin tanınıp tanınmaması görüşülmeyecek, taşeron düzenin sendikal hakların önünde nasıl engeller oluşturduğu da gün yüzüne çıkacak. Bu nedenle bu duruşma taşeron çalışmanın hukuksuzluğunu bir kez daha ispat etmek bakımından önem taşımaktadır.

DİSK Genel Sekreteri ve sendikamız Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu’nun konuşmasıyla başlayan basın açıklamasında taşeron işçilerin emeğine, işine, geleceğine ve onuruna sahip çıkma mücadelesi bakımından davanın önemli olduğu belirtildi. Bu dava ile sadece sağlık işçilerinin değil, ülkenin dört bir yanında taşeron sistemiyle güvencesizleştirilen yüz binlerce işçinin örgütlenme hakkının yargılandığını söyleyen Çerkezoğlu, sorunun yargıda çözülmeyeceğinin ve temelde bakanlık ve hükümetin taşeronlaştırma politikasının yattığının altını çizdi.

Sağlık alanında sendikamızla ortak bir mücadele hattı izleyen sağlık örgütleri adına da kısa konuşmalar gerçekleştirildi. Konuşmalarda ortak vurgu birlikte hizmet ürettikleri işçilerin sağlık işçisi olduğuna tanıklık edeceğini belirten sağlık örgütleri ortak mücadeleyi ortaklaştırma çağrısı yaptı.

DİSK Genel Başkanı Kani Beko da daha önce kadrolu çalıştırılan işçilerin güvencesizleştirildiğini, sigortasız, sendikasız ve geleceksiz çalıştırılmaya zorlandığını söyledi. Kani Beko, konfederasyonun 1 Mayıs’ta kullandığı “Taşeron Cumhuriyeti’ni yıkacağız” söyleminin işçi sınıfı mücadelesi açısından önem taşıdığını dile getirdi. “Bu dava tüm taşeron işçilerin davasıdır” diyen Beko, güvence hakkı kazanılana kadar mücadelenin süreceğini belirtti.

TTB İkinci Başkanı Gülriz Erişgen, her eylemde sağlık hakkı mücadelesinin bir ekip işi olduğunu söylediklerini hatırlattı. Erişgen, sağlıkta piyasalaştırmanın en büyük mağduriyeti taşeron işçilerinde yarattığını dile getirdi ve bu süreçte işçilerin yanında olduklarını belirtti.

SES MYK üyesi Aslıhan Han Özden de Devrimci Sağlık-İş’in taşeron, güvencesiz, asgari ücretle çalışan işçileri örgütleme mücadelesini “iğneyle kuyu kazmak” olarak tanımladı. Güvencesizliğe karşı mücadelenin AKP iktidarıyla doğrudan çatışma alanlarından biri olduğunu vurgulayan Özden, sendika hakkının gasp edilmemesi için mücadeleyi hep birlikte sürdüreceklerini ifade etti.

Konuşmaların ardından sendikamız Genel Merkez Yöneticisi Mustafa Hotlar basın açıklamasını okudu. Hotlar, AKP’nin “devrim” diyerek sunduğu Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası doğrultusunda taşeron şirketlerin SGK kaydını inşaat, turizm, nakliye gibi hizmetlerde gösterdiğini, böylece işçilerin sendika üyeliklerini düşürdüğünü ifade etti.

Hükümetin “taşeron işçisine müjde” diyerek taşeronlaştırmayı tamamen dizginsiz hale getirmeyi hedefleyen yeni bir yasa hazırlığı içerisinde olduğu bu dönemde bu dava ayrıca önem taşımaktadır. Bu dava çerçevesinde bir kez daha ifade ediyoruz: Taşeron Cumhuriyetine geçit vermeyeceğiz diyen Hotlar, taşeron sisteminin yasaklanması gerektiğini belirterek açıklamayı sonlandırdı.

Basın açıklamasından sonra Ankara 12. İş Mahkemesi’ndeki duruşmaya geçildi. Duruşmada sendikamız avukatları, işçilerin sağlık işçisi olduklarına ilişkin sunulan belgelerin bilirkişi tarafından incelenmesini talep etti. Bilirkişi heyetine, belgeleri incelemek üzere bir aylık zaman tanıyan mahkeme, davayı 4 Temmuz tarihine erteledi.

12-IMG_0502

1mayis 034Mobil sex Mobil porno Porno izle film izleBeylikdüzü EscortBeylikdüzü Escort

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir