Onurlu bir çalışma ve güvenceli iş için sendika hakkımıza sahip çıkıyoruz
ACIBADEN HASTANESİ’Nİ SENDİKA HAKKINA SAYGI DUYMAYA ÇAĞIRIYORUZ
Bizler sağlıkta dönüşümle birlikte sayıları hızla artan yüzlerce özel hastanede çalışan binlerce sağlık emekçisinden dördüyüz. Yıllardır Bursa Acıbadem Hastanesi’nde çalışıyoruz. Sağlıkta artan rekabetle beraber işyerinde çalışma koşullarımız da gün geçtikçe ağırlaştı. Çalışma saatlerimiz uzadı, yaptığımız iş kalemleri arttı. Fakat buna karşılık çalışma yaşamındaki en temel haklarımız bile maliyet unsuru olarak görülerek bizden esirgendi.
Bu çalışma düzenine bir dur demek, daha insanca koşullarda çalışabilmek için sendika hakkımızı kullanmaya karar verdik. Çok değil bundan sadece bir ay önce DİSK Dev Sağlık-İş’e üye olduk. Sendikaya üye olmamızın hemen ardından işyerinde baskılara maruz kalmaya başladık. Hastane yönetimi bir yandan sendikadan istifa etmezsek bizleri işten çıkaracağına dair tehditlerde bulunmaya bir yandan da çalışma koşullarımızda görece iyileştirme yaparak sendikadan istifa için bizleri ikna etmeye çalıştı. Fakat bizler kararlıydık sendika hakkımızdan vazgeçmedik. Bunun sonucunda 14 Haziran Cuma günü 4’ümüz işten çıkarıldık. İşverenimiz sendika hakkının kullanılması konusunda o kadar rahatsızdı ki işten atılma ihbarnamemizde yasaları çiğnemek pahasına şöyle yazmışlardı: “Daha iyi ücret ve daha düşük çalışma saatleri için iş arkadaşlarını sendikaya üye olmaya çağırarak sendikal faaliyet yürütmek”
Bizler sendikaya karşı bu hasmane tavrın nedenini biliyoruz. Türkiye’de sayıları hızla artan özel hastanelerde bizim gibi on binlerce emekçi sendikasız çalışıyor. Sendikanın kendisi için bir hak olmadığına inandırılarak, sendika hakkını kullanırsa işten atılacağına inandırılarak ağır çalışma koşulları ve düşük ücretlere mahkum ediliyor. İçimizden sadece birinin sendika hakkını kullanmaya başlaması diğer binlerin de bu hakkı kullanabilmesi için bir kıvılcım olabilir. İşte bu nedenle sendikal örgütlenmemiz işten çıkarma saldırıları ile durdurulmak isteniyor. Böylece sendikasız işçilerin çalıştığı dev bir sektörü yaratılarak bu alanda azgın sömürü düzeni devam ettirilmek isteniyor.
Fakat bu ülkede gücünü sınıf mücadelesinin yarattığı değer ve kazanımlardan alan, haklılığı anayasa ve yasalarca teyid edilen bir sendikal mücadele var. Bu mücadele biz sendikaya üye olduğumuz andan itibaren özel sağlık sektöründe de karşılık bulmaya başladı. Örgütlenmemiz işten atılma ve tehditler karşısında sürmeye devam ediyor ve edecek.
Şimdi burada bir kez de sendika hakkı için direnen diğer sınıf kardeşlerimizle sesimizi duyurmak tüm işverenlere seslenmek istedik: Sendika hakkımıza saygı duyun. Sendika hakkı anayasal bir haktır. Sendikaya üye olmak bizim temel hakkımızdır. İnsanca çalışma koşulları ve iş güvencemiz için sendika hakkımıza sahip çıkacağız.
KÖLE DEĞİL İŞÇİYİZ ÖRGÜTLÜYÜZ GÜÇLÜYÜZ