Yüzde 4+3’lük tekliften sonra masadan kalkan Türk-İş’in yönetiminin yüzde 1 artışla imza attığı kamu toplu iş sözleşmesi, AKP’yi sokak basıncından kurtarmayı hedefliyor
185 bin kamu işçisini kapsayan 2013 yılı toplu iş sözleşmelerinde Türk-İş ile hükümet arasında anlaşma sağlandı.
Masaya yüzde 10 talebiyle oturan Türk-İş ilk yıl için yüzde 4+4, ikinci yıl için de yüzde 3+3 oranındaki teklife evet dedi. Görüşmelerin ardından Toplu iş sözleşmeleri “her zaman dört dörtlük olmuyor” şeklinde konuşan Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu yaptığı açıklamada, “Taleplerimizi, günün şartları doğrultusunda Sayın Bakan’ın büyük çabalarıyla bir yere getirdik” dedi.
“Sayın Bakan’ın büyük çabası” yüzde 1 için mi?
Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in “büyük çabası” sonucu sağlanan artış ise sadece yüzde 1. Daha önceki görüşmede hükümet 2013 yılı için yüzde 4+3, 2014 için ise yüzde 3+3 zam teklifi getirirken, yüzde 10’luk ücret artışında direten Türk-İş masadan kalkmıştı. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu bu öneri karşısında “Bu durumda konuşacak bir şey yok” demişti. Sadece ikinci altı ay için yüzde 1 oranındaki bir artışın ardından hükümet önerisinin “imzalayacak bir şey” olarak değerlendirilmesi dikkat çekti.
Sadece 40 bin işçi için göz boyama
Sözleşmelerin imzalanmasında sonra açıklama yapan Bakan Faruk Çelik, düşük ücretleri yukarı çekmek gibi bir politikaları olduğunu iddia etti. Ücreti 1850 TL’yi geçmeyen işçilerin, ayrıca 200 TL’lik seyyanen artıştan yararlanacağını, bu zam sonucu ücretlerin 1850 TL’yi geçemeyeceğini söyledi. 185 bin işçiyi kapsayan bir sözleşme imzalanırken bu durumda olan işçi sayısının 40 bin civarında olduğu, 1850’yi geçmeme sınırı nedeniyle de 200 TL zam alacak olanların çok daha az sayıda çıkacağı tahmin diliyor.
Türk-İş verileriyle açlık sınırında yaşam
Türk-İş’in kendi araştırmalarına göre Haziran 2013 itibarı ile dört kişilik bir ailenin açlık sınırı yaklaşık 1022 TL, yoksulluk sınırı ise 3328 TL. Bakan’ın bahsettiği düşük ücretleri yukarı çekme politikası sonucu en düşük ücret açlık sınırını kıl payı geçiyor: 1100 TL. AKP hükümetinin ve Türk-İş yönetiminin “büyük çabası” sonucu işçiler açlık sınırında yaşamaya mahkum ediliyor.
Bir önceki sözleşme de yoksullaştırmıştı
Türk-İş 2011 yılında da birinci yıl için yüzde 4+4 ve ikinci yıl için yüzde 3+3’lük bir anlaşmaya imza atmıştı. O imzadan bugüne, tartışmalı olan TÜİK verileriyle fiyat artışları en az yüzde 17.2 civarında gerçekleşti. Yüzde 14.7 civarındaki ücret artışına karşılık enflasyonun bu düzeyde geçekleşmesi işçilerin yoksullaşması anlamında gelirken, bu sözleşmede bu kaybın telafi edilmesine yönelik hiçbir adım atılmazken, önümüzdeki olası kayıpların giderileceği iddia edildi.
Merkez Bankası: Enflasyon yükselecek
Son günlerde ekonomide yaşanan küresel dalgalanmalar Türkiye’yi sert bir biçimde sallarken bunun etkileri en fazla döviz kurunun ve faizin artışı olarak gözlemleniyor. Beklenen enflasyon tahminleri sürekli olarak yukarıya doğru çıkıyor. Merkez Bankasını Temmuz ortasındaki son beklenti anketinde enflasyon için tahminler yüzde 7’yi aşıyor ve Mayıs ayından beri daha yüksek bir tahmin ortaya çıkıyor. Aynı ankette enflasyonun önümüzdeki aylarda hızla artacağı öngörüsü de yer alıyor.
“Ücret sendikacılığı” bile hükümeti sallardı
Türk-İş’in hükümetin altı ay için yüzde 1’lik bir iyileştirmesine alelacele imza atması tam anlamıyla AKP’yi kurtarma operasyonu. Haziran ayından beri sokaklar halk isyanıyla canlanmışken, Türk-İş’in “ücret sendikacılığı” sınırlarında kalan en ufak bir itirazı bile toplumun geniş kesimlerince sahiplenilebilir ve AKP köşeye sıkışarak çok daha yüksek bir zamma kolayca imza atabilirdi. Ancak Türk-İş yönetimi geçmiş yıllarda yaptığı “yalandan” mitingleri bile organize etmeyerek konuyu sokaktan kaçırdı ve AKP’nin elini rahatlattı.
Sendika.Org Beylikdüzü EscortBeylikdüzü Escort