Sendikalaşma oranları düşmeye devam ediyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu gereğince Temmuz 2013 işkolu istatistiklerini açıkladı (30 Temmuz 2013, Resmi Gazete). Bakanlık istatistiklerine göre toplam kayıtlı işçi sayısı 11 milyon 629 bin, sendikalı işçi sayısı 1 milyon 32 bin, sendikalaşma oranı ise yüzde 8.8 olarak gerçekleşti. Ocak 2013 istatistiklerinde sendikalaşma oranı yüzde 9.2 olarak açıklanmıştı.
Aslında fiili sendikalaşma tablosu daha da vahim. Bakanlık istatistikleri kayıtsız çalışanları dikkate almıyor. Kayıtsız çalışanlar dikkate alındığında memurlar hariç 14 milyon civarında ücretli var. Bunların sadece 1 milyonu sendikalı. Toplu iş sözleşmesinden yaralanan işçi sayısı ise 700 binin altında. Fiili sendikalaşma oranlarının yüzde 5-6 seviyesinde olduğu biliniyor. Sadece özel sektör dikkate alındığında ise bu oran yüzde üç seviyesine geriliyor. Yüzde 8.8’lik oran aslında gerçekçi değil ve çok abartılı.
Sendikal istatistikler yüzde bir işkolu barajını aşıp o işkolunda toplu iş sözleşmesi yapabilmenin ön şartının yerine getirilmesi açısından büyük önem taşıyor. Bu barajı aşamayan sendikalar toplu iş sözleşmesi bağıtlayamıyor. İstatistiklere göre faaliyet gösteren 108 sendikadan sadece 44’ü yüzde bir işkolu barajını aşabildi. 64 sendika barajın altında kaldı. Barajı aşan sendikaların 29’u Türk-İş, 10’u Hak-İş, 4’ü DİSK üyesi. Bir bağımsız sendika da barajı aşmış durumda.
Ancak durum göründüğünden de vahim. Çünkü barajı aşan sendikalardan 16’sı yüzde ikinin altında üyeye sahip. İşkolu barajı 1 Temmuz 2016’da yüzde ikiye yükselecek. Dolayısıyla şu anda pek çok sendikanın başında işkolu barajı Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor. Yüzde bir olmasına rağmen işkolu barajı pek çok işkolundaki düşük sendikalaşma oranları nedeniyle toplu pazarlık hakkını fiilen ortadan kaldırıyor.
İstatistiklerin ortaya koyduğu bir başka tuhaflık “yüzde 1.01 veya on binde bir sendikacılığı” olarak adlandırılabilir. Bazı sendikalar barajı yüzde 1.01 ve 1.02 ile geçmiş durumda. Diğer bir ifadeyle on binde birlik-ikilik farkla barajı geçmişler. Bu durumdaki dört sendikadan üçü Hak-İş üyesi, biri DİSK üyesi. Barajı yüzde 1.01 ile aşan sendikalardan biri de Türkiye Gazeteciler Sendikası’na (TGS) karşı Anadolu Ajansı bünyesinde kurdurulan ve Hak-İş üyesi olan Medya-İş. Ocak istatistiğinde işkolu oranı yüzde 0.54 olan Medya-İş, üye sayısını 959’a çıkartıp yüzde 1.01 ile barajı aşmış. Medya-İş işkolu barajını sadece 9 üye farkla aşmış. Bu marjinal faydası müthiş son 9 üye olmasaymış yetkisiz kalıyormuş. Öyle hassas ayarlanmış ki on binde birlik oranı tutturmuş. Küçük işkollarında bu ayarı tutturmak zor ama “çalışınca oluyor” nitekim. Örneğin Hak-İş üyesi Öz-İş de savunma ve güvenlik işkolunda yüzde 1.01 ile barajı aşmış durumda. Öz-İş 20 üye ile işkolu barajını aştı. Elbette bir sihirli dokunuş olduğunu söylemiyoruz. Bütün bunlar tesadüftür sadece!
Ancak bakanlık bir yandan on binde bir gibi, 9 üye gibi bir “hassasiyetle” davranıp bazı sendikaların barajın üzerinde kalmasını sağlarken, öte yandan Devrimci Sağlık-İş’in mahkeme kararı ile varlığı saptanmış 7899 üyesinden 6686’sini yok sayıyor. Böylece gerçekte 2.81 ile barajı aşan ve işkolunun en büyük sendikası olan Dev Sağlık-İş yetkisiz bırakılıyor. Bir acayip hassasiyetle yüz yüzeyiz. Bakanlık kendi hatası veya kasıtlı tutumu nedeniyle yok sayılan Dev Sağlık-İş üyelerini mahkeme kararına rağmen istatistiklere almıyor. Taşeron işçilerin sendikalaşma hakkını (Anayasayı da hiçe sayarak) yok sayıyor.
Barajlı sendikal düzenin keyfi ve hukuksuz olduğu yeni istatistiklerle bir kez daha ortaya çıkmıştır. Uzun yıllar toplu iş sözleşmesi yapmış sendikalar baraj ve işkolu birleştirmeleri nedeniyle barajın altında kaldı. Onlarca sendika barajın altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya. İstatistiklerin hukuka uygunluğu ve güvenilirliği konusunda ciddi kuşkular var. Dev Sağlık-İş ve Deri-İş istatistiklere karşı açtıkları davaları kazandılar. Sosyal-İş’in davası devam ediyor. Kısaca yeni baraj ve istatistik sistemi daha baştan dökülüyor. Çözüm barajsız sendikalaşma hakkıdır.