Fiili toplu sözleşme sürecini başlatan sendikamız Dev Sağlık-İş İstanbul’un iki yakasında kamu hastane birliklerine yaptığı meşaleli yürüyüşle insanca yaşam için taleplerini ortaya koydu
İnsanca yaşamak ve çalışmak için belirlediğimiz öncelikli taleplerimiz için İstanbul’un iki yakasında eylemdeydik. Sendika ve toplu sözleşme hakkı gasp edilen, çalışma koşulları ihale salonlarında belirlenen taşeron işçiler olarak sesimizi duyurmak için iş çıkışı bağlı bulunduğumuz hastane genel sekreterliklerine meşaleli yürüyüş yaptık.
Şişli’den Fulya’ya yürüdük
Avrupa yakasında Beyoğlu Kamu Hastane Birliği’ne bağlı hastanelerde çalışan üyelerimiz iş çıkışı Şişli Etfal Hastanesi’nde buluşup Fulya’daki Beyoğlu Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne yürürdü.
Okmeydanı, Şişli Etfal ve Gaziosmanpaşa-Taksim Hastanesi’nde çalışan Dev Sağlık-İş üyeleri taleplerinin yer aldığı dövizler ve pankartları eşliğinde Fulya’ya yürüdü. Yol boyunca “Susma haykır taşerona başkaldır” “Hak verilmez alınır zafer sokakta kazanılır” sloganları ile yürüyen işçilere Fulya halkı da alkışlarla pencerelerden tencere tava çalarak ve kornalarla destek verdi.
Yürüyüşün ardından Genel Sekreterlik önünde işçiler adına GOP-Taksim Hastanesi işyeri temsilcimiz Güllü Hanoğlu bir konuşma yaptı. Hanoğlu bir süredir Beyoğlu Birliği Genel Sekreterliği ile çalışma koşullarına dair görüşmeler yaptıklarını fakat bu görüşmelerde kendilerine hak veren yöneticilerin taleplerini karşılama noktasında adım atmadığını aktardı. Bbu nedenle bir yürüyüş yaparak seslerini duyurma yoluna gittiklerini ifade eden Hanoğlu, taşeron işçilerinin sendika ve toplu sözleşme haklarının yasalar yoluyla kullanılamaz hale geldiğini ifade etti.
Eylemde Genel Başkanımız, DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu da bir konuşma yaptı. Çerkezoğlu işçilerin emeğini, kimliğini ve haklarını yok sayan taşeron düzeninin en büyük yolsuzluk olduğunu söyledi. Yasaların taşeron işçiyi görmezden geldiğini, haklarının yok sayılmasına izin vermeyerek fiili bir mücadele süreci başlattıklarını 2014 yılını fiili toplu sözleşme süreci olarak ilan ettiklerini ifade etti. Çerkezoğlu, İstanbul’da başlayan bu eylemin örgütlü bulundukları tüm hastanelerde güçlenerek süreceğini belirtti. Çerkezoğlu verdikleri mücadelenin yalnızca ücret mücadelesi olmadığını şu sözlerle anlattı: “Bizim kavgamız üç beş kuruşun kavgası değil. Bu kavga taşeron işçinin onurlu yaşamasının, geleceğinin kavgasıdır”
Açıklamanın ardından taleplerimiz karşılanana kadar eylemlerimizi güçlendirerek sürdüreceğimizi belirttik.
Anadolu Yakası talepleri için yürüdü
Anadolu Yakası’nda ise Koşuyolu, Yakacık ve Süreyyapaşa hastanesinde çalışan üyelerimiz Zümrütevler’de buluşup Süreyyapaşa Hastanesi yerleşkesinde bulunan Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’ne yürüdü. Yürüyüş boyunca “Taşeron işçisi köle değildir”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atıldı. Genel sekreterlik önünde yapılan konuşmalarla yaşadığımız sıkıntıları ve taleplerimizi dile getirdik.
Koşuyolu Hastanesi işyeri temsilcimiz İlhan Aktaş yaptığı konuşmada aldığımız ücretin bizleri açlığa mahkum ettiğini, yol parasından yıllık izine kadar her konuda hastanelerdeki farklı uygulamalar nedeniyle mağdur edildiğimizi anlattı. İnsanca koşullarda yaşamak ve çalışmak istediğimizi belirtti.