Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde iş bıraktığımız için 5 temsilcimizin işten atılması hastanede kitlesel eylemlerle yanıtlanıyor. Bugün işten atmaları iş bırakarak protesto ettik
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde üyelerimiz 28 Mayıs tarihinde, taşeron çalışmanın yasaklanması, güvenceli iş ve toplu sözleşmeli sendika haklarının tanınması için 1 günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirmişti. İş bırakmanın ardından dün taşeron firmanın avukatı tarafından telefonla aranarak işten çıkarıldıkları kendilerine sözlü olarak tebliğ edilen 5 işyeri temsilcisi bu sabah güvenlik görevlileri tarafından hastaneye alınmadı. İşyeri temsilcilerimizin içeri alınmaması üzerine işbaşı yapmayan Dev Sağlık-İş üyeleri atılan arkadaşları geri alınana kadar süresiz iş bırakma kararı aldı.
Dün (3 Haziran) hastanede yaptığımız temsilciler toplantısının ardından direniş kararı alınmıştı. Bu sabah bir iş bırakma eylemi yaparak işten atılan temsilcilerimizin işe geri alınmasını istedi. Sabah iş başı yapmayarak hastane önünde toplanan yüzlerce işçi, hastane içinde yürüyüş yaparak işten atılmayı protesto etti.
Öğlen 12.30′da hastane bahçesinde bir basın açıklaması gerçekleştirdik. Basın açıklamasına Kocaeli Tabip Odası, Sağlık Emekçileri Sendikası, DİSK’e bağlı Lastik İş Sendikası ve Birleşik Metal İş Sendikası ve çok sayıda akademisyen ile üniversite öğrencileri katılarak destek oldu.
İşten çıkarmalar üzerine hastane bahçesinde açıklama yapan Sendikamız Kocaeli Bölge Temsilcisi Talat Tunç demokratik haklarını kullanarak sendikal faaliyetlerde bulunan 5 işyeri temsilcimizin dün işten çıkarıldığını belirtti. Sendikanın ilan ettiği fiili toplu sözleşme sürecini Kocaeli Tıp Fakültesi hastanesinde de başlattıklarını ifade eden Tunç, Anayasanın 90. Maddesi ve uluslararası sözleşmelere dayanarak üyeleri adına hastane yönetimi ile Toplu Sözleşme yapmak için hastaneye gerekli başvurularını yaptıklarını, ancak hastane yönetiminin bu taleplere ve dilekçelere cevap vermediğini ifade etti. ’Taşeron çalışmanın ölüm olduğu, taşeron çalışmanın kölelik olduğu, taşeron çalışmanın işten atılma ve sefalet ücretine çalışma olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne serildiği günler yaşıyoruz.’’ diyen Tunç, Soma’da maden katliamında hayatını kaybeden işçilerin de taşeron kurbanı olduğunu ifade etti. AKP hükümetinin taşeron çalışmayı yasaklayacağı yerde daha da yaygınlaştıracak yasalar çıkarmaya hazırlandığını da hatırlatan Tunç, “Hırsızlar, işçi katilleri, onların oğulları yaptıklarıyla kalırken çaldıkları paraları özgürce tüketirken alınterinin karşılığını istediği için işyeri temsilcilerimiz işten atılıyor. Bu adaletsiz, bu hukuksuz gayri insanı tutumu kabul etmemiz mümkün değil” dedi.
Açıklamanın ardından hastane bahçesindeki direnişimiz gece de sürecek şekilde devam etti.